• Ana Sayfa  /
  • 4.Sayı   /
  • Anneler – Annelerin İşlerini Kolaylaştıracak 10 Öneri
Anneler – Annelerin İşlerini Kolaylaştıracak 10 Öneri anneler Full view

Anneler – Annelerin İşlerini Kolaylaştıracak 10 Öneri

Anneler – Biliyorum, başlığı görünce yaşadıklarınızı hatırlayıp nasıl da iç geçirdiğinizi, yıpranmış bir kemanın telleri gibi, sinir sistemlerinizden çıkan iniltileri duyar gibiyim. Anneler; derdiniz büyük.

Her şeyden önce sakin olun! Arkanıza yaslanın ve aşağıdaki yazıya bir göz atın!

Ha, anne olmayan bayanlar mı; onlar için bu yazı tam da geleceklerine ışık tutacak türden. Haydi başlayalım!

Her şey hayallerle başladı…

Ben de anne olmadan önce her şeyi tozpembe görürdüm; kolay bir evcilik oynayacağımı, hiçbir sorunu dert etmeyeceğimi, çocuklarıma asla kızmayacağımı, eşimi asla üzmeyeceğimi; hatta mutluluğa dair ne varsa daha fazlasını hayal ediyordum.

Hayal ne güzel bir şey; biz kadınların en büyük sermayesi belki de hayal gücümüz. Bu güç bize verilmeseydi bu dünya yaşanılmaz olmaktan çıkardı belki de. Zaman içinde yıpransa da, hayaller kadınların gizli gıdalarıdır.

İşimizin zorluğu, hayal ettiklerimizle gerçekleşen şartlar çatıştığında ortaya çıkıyor. Burada da biz kadınların farklı çözüm üretme yönümüz öne çıkar ki, Allah’ın bize vermiş olduğu üretkenlik ve yaratıcılık özellikleriyle bunları kolaylıkla aşmamız mümkün oluyor.

Ben bir anne olarak, mütevazi bir şekilde itiraf ediyorum ki, şu 10 maddelik önerinin, hayatımın annelik kimliğime ait kısmını kolaylaştırdığını gördüm. Size de öneriyorum:

1-) Çocuklar dağınıktır.

Kirli ayakkabılar. Lekeli giysiler. Yapış yapış parmaklar. Karmaşık saçlar. Kırıntılı yerler. Patlamış oyuncak kutusu. Moloz dolmuş küvetler. Gaz yapmak. Taşkınlıklar. Kabalıklar. Kâğıt kırpıntıları. Alt üst olmuş eşyalar. Başlangıçta, gençliğimin verdiği enerjiyle olsa gerek, gıkımı çıkarmadan çocuğun arkasından tüm bunları düzeltirken, diğer çocuklardan sonra bunlara alıştım. Kabullendim ki, çocuklar dağınıktır; hiçbir kuvvet onları bundan alıkoyamaz!

2-) Çocuklar pahalıdır.

Şaşırmayın; gebelikten itibaren, doğum ve sonrasındaki bebeğiniz için yaptığınız maliyetleri alt alta toplayın bakalım! Yetmedi; bezinden, elbisesinden, yemeğine; eğitiminden beceri kazandıran eğitimlerden, doğum günü partilerine değin hesap edin. Bitmedi; dişçiler, doktorlar, vs. vs. hesap edin. Bir kral veya kraliçe misiniz? O zaman kabullendim ki, çocuklar gerçekten çok pahalı varlıklar.

3-) Çocuklar her şeydir!

Davranış kazandırmak, güvenli ortamda bulundurmak, hijyen, inanç, kurallar… Tüm bunları neden uygularız; elbette çocuklarımız gelecekte yer alsınlar diye. O halde onlara daha fazlasını öğretmek ve onların sorularını ve kuşkularını cevaplamak için onların bu hallerini kabullendim.

4-) Çocuklar uyumazlar!

İlk birkaç ay dışında çocukların uykusu köpek uykusu gibidir; her çıt sesine uyanmaları normaldir. Çocukların ilk 3-4 yaşa kadar en çok sevdikleri uyku, anne ile babanın arasında uyumaktır. Kim bilir; kardeş gelmemesi için bir önlem midir? Onlara bağırıp çağırarak kendinizi yormayın. Kabullenin. Çocuklar uyumazlar. Atasözünü de değiştirelim; su (düşman) uyur, çocuk uyumaz!

5-) Çocuklar arabada çocuk koltuğuna oturmak istemezler!

Bunu da kabullenin; ama uygulamaktan vazgeçmeyin. Çocukları en çok sıkan konu budur. Olsun, onların hayatları daha değerlidir.

6-) Çocuklar yavaştır!

Çünkü hayatın kendileri etrafından döndüğünü düşünürler. Hayatı öğrenmek için ayrıca yavaş olmak lazım. Ha, bir de hayatın tadını çıkarmak için. Ben anne olarak, o kadar hızlıyım da ne olmuş? Hayat yavaş yaşanırken daha güzel!

7-) Çocuklar sıklıkla hasta olurlar!

Çocukların ikinci bir soyadı olsaydı, “hastalık” koyardık. Çocuklar nazik, nahif ve zayıf bir vücut yapısına sahiptirler; hava değişimlerinden, mikrop taşıyan varlıklardan ya da ortamlardan çabuk etkilenirler. Çocuğunun hasta olabileceğine inanmayan anneler tanıyorum. Peki, onları korumalı mıyız, derseniz, çocukların bağışıklık sistemleri hasta olmalarından geçiyor, derim. Yani çocuklarınızı doğal haline bırakın; fanusa yerleştirmeye çalışmayın.

😎 Çocukların da bir kişiliği var!

Anladım ki, çocuklara rehberlik yapmakla onları kontrol etmek farklı işlermiş. Rehberlik yaparak çocuklarıma öğreteceğim şeyleri, meğer, ben resmen dayatıyormuşum! Onlarla konuşurken, rica kipini kullanmak, teşekkür etmek, özür dilemek, fikrim bu, deyip önünü kapatmamak dahil, her türlü nezaket kurallarına uyduğum halde, bir gün bana, “Anne, fikrini söyle ama kişiliğimi eleştirme!” demesin mi? Hemen ağzımın fermuarına baktım, gerçekten de açıktı.  O günden sonra bir daha özellikle akıl verme makamına çıkmadım.

 9-) Çocuklar tahmin edilemezler!

Bolca çocuk eğitimi üzerine kitap da okusanız, TV programları da izleseniz, PDR öğretmenleriyle de görüşseniz çocuğunuzu anlamanız yine de eksik kalacaktır. Yanlış anlamayın; kitap okumayın, uzmanlarla görüşmeyin demiyorum. Bu gibi pedagojik bilgiler ortalama bilgilerdir; çocuğunuzu aldığınız bilgiler doğrultusunda kendi gözlem ve fikirlerinizle birleştirip yeniden tanımaya çalışın.

10-) Bu da benim zamanım, demeyin

Eh, çocuklarla ilgili bu kadar yorgunluktan sonra, kendinize bir kahve yapıp ense mi yapmak istiyorsunuz. Baştan söyleyeyim; anneler, vaz geçin bu sevdalardan. Bu gibi kuruntular genç kızlık yıllarınıza ait; artık evli barklı bir hanımefendi olarak kendi hayatınızı yaşamanız hayal!

Varlığınız çocuklarınıza armağan olsun! Ne mutlu, “anneyim” diyene!

Yorumlar

yorum

YAZAN Mehlika Sultan

 

md-small Melik Duyar’ın ücretsiz 7 Elektronik Beyin Eğitimi programına katılmak için, buraya tıklayın.
Melik Duyar’ın ücretsiz 6 Elektronik Hızlı Okuma programına katılmak için, buraya tıklayın.
Melik Duyar’ın ücretsiz "Mega Hafıza" dergisinin adresinize gönderilmesi için, buraya tıklayın.

Benzer Makaleler