Düşünüyorum, O Halde İnovativim! Idea of new technologies and integration presented by cube figure - inovatif düşünme Full view

Düşünüyorum, O Halde İnovativim!

inovasyon deyince Dekart’ı hatırlayalım: “Düşünüyorum o halde varım!” sözünü söyleyen ünlü Fransız filozof Descartes üzerinden 400 yıldan fazla bir zaman geçti. Varlığı anlamanın ve onun üzerinde düşünmenin önemine dikkat çeken filozof, “insanın düşünmekle insan olabileceğini” vurguluyor.

Farklı varlıkların yaşadığı şu dünyada, diğer tüm varlıkları anlama, analiz yapma, yorumlama ve bunlardan bir sonuç çıkarma yeteneklerine sahip tek varlık ise insan; evet yalnız insan! O halde şöyle diyebiliriz: “Ey kendini insan bilen insan, kendini ve kainatı oku!”

Neden düşünmeli?

İnovasyon şu sorunun gerekçesidir: “İnsan düşünmeli mi?” Şüphesiz herkesin yanıtı, “Tabii; insan düşünen bir varlıktır” şeklinde olacaktır.  Ancak insan, beynini kendi haline bırakırsa düşünme açısından çoğu zaman hata yapabilir. Çünkü önyargılarımız, taraflı bakış açımız ve yaşadığımız engin tecrübelerimiz nedeniyle sınırsız düşünme özelliğimizi kaybetme riski yaşıyoruz.

Oysa insanın yaşam kalitesi inovasyon ve inovatif düşünme kalitesiyle eşdeğerdir.   Düşünme kalitesi, insanın çocukluğundan itibaren kazandığı açık ya da örtük becerilerdir.  Bilgi edinme sürecini ifade eden öğrenme becerileriyle başlayan, yorumlama, uygulama, analiz, sentez ve karar verme becerileriyle devam eden düşünme kazanımlarına sahip bir insanın meslek edinme ve yaşama karşı bakış açısı da kaliteli ve tatmin edici olacaktır. Düşünme becerileriyle donanımlı bir insan eleştirel düşündüğü gibi, önyargılarından da sıyrılmış bir özelliğe sahiptir.

Peki nasıl oluyor da sınırsız düşünme potansiyelimizi zaman içinde kaybetmeye başlıyoruz?

Beynimizin tamamı gelişmediği için, çevremizi duyu organlarımızla tanımaya çalıştığımız bebek yaştan beynimizin % 80’nin gelişimini tanımladığı 3 yaşıyla birlikte hem duyuşsal ve hem de bilişsel öğrenmemiz başlıyor. Anne ve baba, aile figürleri ve içinde yaşadığımız ortamı anlamlandırma çabası bu yaşlarda başlıyor. Çocuk yaşta başlayan hayata ve dünyaya dair keşfimiz, yetişkinlerin bizi günden güne sınırlandırmalarıyla köreliyor ya da rutine ve alışkanlıklarımıza mahkûm oluyor.

Kimler İnovatif Olamaz?

İnovasyona kapalı, düşünme becerileri yüksek düzeyde gelişmemiş insanların en büyük göstergesi rutine bağlı kalmalarıdır. Bulundukları konumu asla değiştirmezler.  Kendilerine ait bir konfor bölgesi oluşturmuşlar, asla terk etmek niyetinde değillerdir.  Rahata düşkündürler. Yeniliklere karşı çıkarlar; hatta yenliklerin kendilerinin rahat ve huzurunu bozacaklarından korkarlar. Heyecanları yoktur. Yeni bir şeyden bahsedilince eskinin güzelliklerinden söz ederler. Keşfetmekten hoşlanmazlar. Her arayışı bir “macera” olarak değerlendirirler.

“Başımıza icat çıkarma!” türünden lafları sıkça duyarsınız. Bu profildeki kişiler bir işin başındaysa, bir kurumu yönetiyorsa vay o kurumun geleceğine!  Konfor bölgesinden çıkamayan patronlar işlerini geliştirmekten kaçınırlar; hatta korkarlar.  Oysa korkunun ecele faydası olmayacak, bu tip şirketler kısa sürede, rekabet edemeyecek, karlılığı azalacak ve yakın bir zamanda da şirketler mezarlığındaki yerlerini alacaklardır.

Kimler İnovatif Olabilir?

Her şeyden önce inovasyon genleri taşıyan inovatif düşünme becerisinin çocukluğumuzdan itibaren kazandığımız bir beceri olduğunu unutmayalım. Bu nedenle bu beceriler ilk çocukluk döneminden itibaren kazanılmalıdır. Eleştirel düşünme becerisi üzerine kurgulanmış ve “Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.” diyen Sokratik yaklaşımı esas alan düşünme biçimleri inovasyona en yakın düşünme biçimleridir.

Mevcut ürün veya hizmetin geliştirilmesi için sürekli sorgulama, araştırma ve eleştirel düşünmek gerekir. İnovatif düşünen bir kişi, doğru sorular sorar ve doğru problemler öne sürer. Alternatifleri düşünmek zorundadır. İletişim becerileri etkilidir. Karmaşık problemlerin çözümünde ürettiği varsayımlarla sonuca gider. Kendini sürekli izler, veri toplar ve disipline eder.

Özel yaşamda başarı, ailede rahat ve huzur, kuruluşlarda ve işletmelerde ürün ve hizmet geliştirmenin yolu inovatif düşünceyle olabilir.

Ne yapmalı?

Her şeyden önce inovasyon ve  inovatif düşünme becerilerinin geliştirilmesi için erken yaşlardan itibaren, düşünme becerileri üzerinden eğitimi bir kez daha düşünmelidir. Özellikle fen ve matematik alanlarındaki ders programlarının içeriğine inovatif düşünme becerileri işlenmelidir.  Günümüzde STEM eğitimi tarzındaki yaklaşımlar inovatif düşünmeyi teşvik etmektedir. Çocukları, başımıza icat çıkarmaları konusunda cesaretlendirelim.

İngiltere okullarındaki gibi, çocuklara felsefi düşünmeyi artırmak için felsefe konuları da işlenebilir.  www.dusunbil.com sitesinin haberine göre, İngiltere’de 9 ve 10 yaşlarındaki çocukların bazıları haftada bir kez olmak üzere, bir yıl boyunca felsefe dersine katılmış. Yapılan geniş çaplı bir araştırmaya göre; felsefe dersine katılan çocukların matematik ve okuma-yazma becerileri önemli ölçüde gelişmiş, özellikle dezavantajlı çocuklar en büyük kazanımı elde etmişler.

Education Endowment Foundation (EEF, Eğitim ve Bağış Vakfı) tarafından yürütülen araştırmaya göre, İngiltere genelinde 48 okulda, 3.000’den fazla çocuk; hakikat, adalet, dostluk ve bilgi gibi kavramlar hakkında haftalık tartışmalara katılmışlar. Zamanla soru üretme, soru sorma, başkalarının düşünceleri ve fikirleri üzerinden düşünme becerileri gelişmiş.

Bu dersi alan çocukların matematik ve okuma seviyeleri, iki ay boyunca ekstra ders almış kadar yükselmiş. Aslında dersin matematik ve okuma-yazma seviyelerini arttırmak gibi bir amacı olmamasına rağmen gerçekleşen bu olmuş. Dezavantajlı kesimlerden gelen çocukların performansında da büyük bir sıçrama görülmüş; okuma becerileri dört ayda, matematik üç ayda ve yazma becerileri de iki ayda gelişmiş. Öğretmenler ayrıca öğrencilerin, kendine güven duyma ve diğer insanları dinleme yeteneği üzerinde de olumlu etkilerin olduğunu bildirmişler.

Bu da bir tarz tabii…

Ticari olsun olmasın tüm kurumlarda ve işletmelerde hizmet veya ürünü geliştirmek amacıyla son kullanıcıların görüşlerini toplanmalı ve değerlendirilmelidir. ARGE faaliyetleri sürekli bir şekilde yapılmalı ve izlenmelidir.

Sonuç: İnovasyon için inovatif düşünmek gerekir.

İnsan inovasyon ile düşünür; düşünmek onun yaratılışında var. Önemli olan düşündüklerinin bir işe yaramasıdır. Düşünülen şeylerin bir yarar üretmesidir. Ticari olsun veya olmasın, bir değere dönüşebilmesidir. İnsanlığa verilecek bir armağan olabilmesidir.

Yorumlar

yorum

YAZAN Bestami Çiftçi

 

md-small Melik Duyar’ın ücretsiz 7 Elektronik Beyin Eğitimi programına katılmak için, buraya tıklayın.
Melik Duyar’ın ücretsiz 6 Elektronik Hızlı Okuma programına katılmak için, buraya tıklayın.
Melik Duyar’ın ücretsiz "Mega Hafıza" dergisinin adresinize gönderilmesi için, buraya tıklayın.