Editörden

İnsanın muhteşemliği

İnsanın ihtişamı, görkemi nereden geliyor?

Kimilerine göre konuşabildiğinden.

Kimilerine göre düşünebildiğinden.

Kimilerine göre de bugünle birlikte dünü ve yarını dert edinebilen bir donanıma sahip olduğundan.

Bunlar, muhteşem insanın ayrılmaz özellikleri. Ama bence uzun yoldan giderek bir bir özelliklerini sayıp insanın muhteşemliğine ulaşmaktansa, hepsini içine alan yalnızca iki kelimeyle türümüzün tanımına bir açılım getirsek daha iyi olmaz mı?

Yalnızca iki kelime; “mega beyin” e sahip oluşu.

Gerçi tüm canlıların bir beyni var. Ama insan beyni onlarınkinden çok farklı… Hiç kuşkusuz beyni sayesindedir diğer canlılara olan üstünlüğü ve hangi cüsseye sahip olurlarsa olsunlar canlıların elinde birer oyuncak gibi oluşları. Beyin insanı hep zirveye taşımış, etkin ve yetkin kılmış.

Sözün özü, muhteşem insanın muhteşem bir beyni var; koca bir bilgisayar, tüm evreni içine alan insan aklının da almadığı muhteşem bir yapı… Bu muhteşem beyin çözülse insan bilmecesi de çözülecek. İnsanlık rahat bir nefes alacak. Yaratılış sırrı daha bir açığa çıkacak ve evren anlama kavuşacak.

Ve “Mega Beyin” insan beynini konu edinen bir dergi ama dergiden daha büyük bir işlevi olacak. Bir ilktir; insana neşter vuracak bir ilk. Dahası ise, insanın açılımına yardım edecek bu ilkin filizlenip yer ve gök genişliğinde dal budak saracak olması.

Mega Beyin” hep insanı konu alacak, bizi ve sizi; hep insana hizmet edecek, bize ve size.

Mega Beyin” hep bizim derinlerimizde olana yoğunlaşacak; zekâmıza, duygumuza, sevgimize, verimli çalışması gereken tüm organlarımıza ve günlük pratiğimize.

Mega Beyin”, her sayıda insana yoğunlaşan bir konu çerçevesinde şekillenecek. “Hah tam da istediğim bu” diyebileceğiniz yazılara muhatap olacaksınız. Her sayıda dünya sarmalından kurtulup “oh dünya varmış” diyeceksiniz; özgürlüğe kanat çırpacaksınız.

Bu ilk sayıda ne mi var? Hafıza ve zekâ etkinlikleriyle önceden tanıdığınız Dünya Hafıza Şampiyonu ve Memoriad Dünya Olimpiyatları Başkanı Melik Safi Duyar’ın, “Mental Aritmetik”in hangi yaşlar arasında nasıl verilmesi gerektiğine ilişkin soru cevaplı son derece geniş bilgi veren ve günceli de yakalayan dolu bir yazısını okuyacaksınız. İngilizce öğrenme pratiğini sunan “Kaç tane İngilizce kelime bilmek gerekir?” adlı yazı da onun.

Zaman yönetimi herkesin derdi. Zaman darlığı anneleri daha da sıkboğaz ediyor. “Anneler için zaman yönetimi” adlı yazı tam da annelerin ve “zamanım yok” diye telaşa kapılanların okuyacağı.

Rakamlar çok sıkıcı gelir bize. Ama rakamların dünyamızı kendimize dar etmesine sebep biziz. Rakamsız bir dünya olmadığına göre rakamları bize sevdiren Bestami Çiftçi’nin “Rakamlarla Aranız Nasıl?” yazısını okumaya ne dersiniz?

Hayattaki önceliklerimiz zaman tasarrufunun olmazsa olmazı. Öncelikler yoksa yanlış düğümlenen gömlek gibi işler hep aksak gider. Bu konudaki ipuçları Mel Duyson’un “Zaman Aritmetiği” yazısını okuyabilirsiniz.

Bunlar, zengin olan derginizin ilk sayısında olanların sadece birkaçı. Birbirinden güzel psikoloji, pedagoji, sosyoloji ve öğrenme ile ilgili yazılar okuma zevkinize çeşniler katacak. “Mega Beyin” okunup atılası değil, tam aksine yıllar sonra bile başvuru kaynağınız olacak; bir kültür hazineniz, pratik rehberiniz.

Dergiyle sizi baş başa bırakır, “beslenme” ye ağırlık verecek gelecek sayıda buluşmak üzere saygılar sunarız.

Hüseyin Kara