Eğitimde Yeni Trend: Mikro Okul Anlayışı Eğitimde Mikro Okullar Full view

Eğitimde Yeni Trend: Mikro Okul Anlayışı

Mikro okul – İsteyen dershanelerin özel okula dönüşmesiyle özel okul bolluğunun yaşanacağı öngörülen 2015-2016 eğitim ve öğretim sezonunun kıran kırana veli/öğrenci avıyla geçeceğini belirtmek kehanet olmasa gerek!  Bunu şehirlerin bilboardlarındaki reklamlarından da anlayabiliyoruz.

Peki bir veli veya eğitimci olsanız şu soruları nasıl cevaplandırırdınız?

  • “Öğrencim illa özel okula gitmeli!” diyor musunuz?
  • Özel okula gönderdiğiniz öğrencinizin öğrenme boyutuyla ne kadar ilgilisiniz?
  • Özel okulun çocuklarınızın öğrenme ihtiyaçlarını tam olarak karşıladığını düşünüyor, yeterli buluyor musunuz?
  • Öğrencinizin okulda yüz yüze eğitim alması gibi, bazı dersleri veya takviye edici konuları online (uzaktan) alması konusunda ne düşünüyorsunuz?
  • Bireysel öğrenmeyi seven bir öğrenciniz varsa bu ihtiyacını evde karşılaması için yeterli imkanlarınız var mı?

Şimdi, içinizden “Burası Türkiye kardeşim, ne gezer senin dediğin türden okul, öğrenme, sınıf, ev…!” dediğinizi duyuyor gibiyim. Ama acele etmeyin, ABD başta olmak üzere pek çok eğititim düzeyi iyi ülkedeki uygulamaları  okuyun,  sonar karar verin.

http://educationnext.org  sitesinde Michael B. Horn tarafından kaleme alınan bir yazıda yeni trend olarak okullar yukarıda saydığım çerçevede böyle tanımlanıyor.  San Francisco’da, Austin’da, New York’ta böyle yeni okul formatıpatlamış durumda. Bu okullar şimdi MİCRO OKULLAR olarak tanımlanıyor.

Mikro Okul tanımı henüz yaygınlaşmamış olsa da önümüzdeki yıllar adından çokça söz edileceğe benziyor. Türkiye’de “butik okul” kavramıyla isimlendirilen okullar var; ama bizdekiler içeriğindeki sistemin farklılığından çok, öğrenci sayısının az olması nedeniyle yüksek ilgi görüyor imajı vermesinden dolayı böyle isimlendiriliyorlar. Ama Mikro okul kavramı biraz farklı. Mikro okullar sadece adından dolayı kapasitesi mikro olan okullar değil, aynı zamanda eğitim felsefeleri ve uygulamacı modelleri ile de öne çıkıyor.  Yöntemleri de karma: Hem ev okulu niteliği taşıyor, hem online, uzaktan  ders alarak öğrenme sağlanıyor ve hem de yüzyüze öğrenme söz konusu; üç öğrenmenin birlikte yaşatıldığı küçücük okullar bunlar.

Bu okullardan birinin adı “4.0 Okulu” (http://4pt0.org/). Kurucusu Matt Candler diyor ki, “19. Yüzyılda tek odalı okullar vardı ve birleştirilmiş sınıf olarak kullanılırdı. Şimdi bizim mikro okulların onlardan farkı nedir? Tabi onların bilgisayarları, elektronik dersleri, eğitmenleri, öğrenme çevresi yoktu. Modern mikro okullarda ise her türlü bilgiye her zaman, her yerden erişim sözkonusu. Geleceğin mikro okulları iyi düzenlenmiş, öğretim yeteneği yüksek yazılımlar üzerinden gerçekleşecek ve her çocuğun öğrenebildiği apaçık görülecektir.”

Mikro okullar, ders yükü altında çocukları ezen, ezberci sistemleri benimseyen okullardan memnun olmayan veililer tarafından daha çok ilgi görecek. Aileler öğrencilerinin daha özel ve tüm özelliklerinin ortaya çıkarıldığı bir öğrenme ortamında farklı seçenekler görmek istiyorlar. Belki bu opsiyonlaran biri olabilir. Hatta, okula haftada sadece iki gün gitmek bile düşünülebilir.

ABD’de kurulmuş olan mikro okullardan biri de “QuantumCamp” adını taşıyor; 2009 kışında Berkeley, Kaliforniya’da kurulmuş; Kuantum Fiziğini çok basit yollarla öğretiyor. 12 yaşından itibaren bu alanda her bilgiyi öğretebiliyor. Şimdi 1. Sınıftan 8. Sınıfa kadar Matematik ve Fen alanlarındaki müfredatı dijital hale getirip çocukların okula gelmeden öğrenmesini sağlıyorlar. Videolar, okuma ve problem setleri, dijital  öğrencileri okulla sıkı sıkıya bağlıyor; tabi ki uzaktan; internetten.

Acton Okulu ise misyonunu “Her çocuğa ve her aileye dünyayı değiştirmek için ilham vermek” şeklinde tanımlıyor. Öğrencilerin öğrenme yolculuğunu ise “Kahramanının Yolculuğu” olarak açıklayıp, çocukların yaşayacakları gelecekte, hayatın amacını bulmalarını ve hayatı anlamlandırmalarını istiyorlar.

Acton Okulu her gün her öğrenci için 2,5 saat sürecek online bir kişisel öğrenme modülü veriyor. En çok hangi öğrenci, kısa sürede konuyu kavrayacak; tüm bunları ölçülüyorlar. Her gün Sokratik seminerler yapılıyor. Cuma günleri ise online oyunlar var. Aynı gün yeteri kadar sanat dersi ve beden egzersizleri da yapılıyor.  Sokratik seminerlerde çocuklar konuşma, dinleme ve fikirlerini güçlü bir şekilde söyleyebilme becerisi kazanıyorlar. Yüz yüze eğitimde de bu yöntem kullanılıyor; dairesel olarak  oturan çocuklar düşüncelerini cesurca paylaşıyorlar.

Bir başka Micro Okul ise Alt Okulları. Geçen sene Mart ayında kurulmuş. Haftada beş gün okul var ve çocukları 2030 yılına hazırlama sözü veriyorlar. Bu hedefi kişisel öğrenme yoluyla yakalamayı planlıyorlar. Alt okulları eğitiminin iskeleti tamamen yazılım.  Çocuklar yaş gruplarına göre gevşek yapıda sınıflandırılıyorlar. Günlerinin yarısını temel konulara ve müfredatta yer alan materyallerle oynayarak geçiriyorlar. Geriye kalan kısmında ise uzun dönem, mesela 6 haftalık, proje çalışmalarına ayırıyorlar.

Görüldüğü gibi, dünyada isimleri yeni olan eğitim trendleri var. Ülkemizde de var; ama ne kadar yeni, ne kadar doğru ve ne kadar gerçekçi. Tarihte, Enderun Sistemi gibi veya Nizamiye Medreseleri gibi hem eğitim felsefesi ve hem de eğitim ortamı mikrodan makroya doğru açılan sistemlerimiz var (dı). Bazı medreselerde uygulanan tutoring sistemleri unutmuş olabiliriz. Ama ararsak dünyayı yeniden değil, tarihimizi de yeniden keşfetmiş oluruz. Mikro Okul uygulaması için bir şart daha var;  okulu (eğitimi) para kazanma aracı olarak görmemek gerekiyor. Bir okul kendisine Butik (Mikro) diyorsa, o zaman eğitimin içi dolu olmalı. Para kazanma derdiyle sınıfa bir sıra daha fazladan koymak bindiğimiz dalı kesmek olur.

Arayış devam edecek; aramayı, başta kaybettiklerimizi kaybettiğimiz yerde; sonra benzerlerini bulabilmek için de dünyanın her yerinde yapmalıyız. İnternet teknolojilerinin hızlı yenilikleri sayesinde mikro okullar benzeri okullar daha da artacak. Bizden söylemesi!

Yorumlar

yorum

YAZAN Sait Çiftçi

 

md-small Melik Duyar’ın ücretsiz 7 Elektronik Beyin Eğitimi programına katılmak için, buraya tıklayın.
Melik Duyar’ın ücretsiz 6 Elektronik Hızlı Okuma programına katılmak için, buraya tıklayın.
Melik Duyar’ın ücretsiz "Mega Hafıza" dergisinin adresinize gönderilmesi için, buraya tıklayın.

Benzer Makaleler